6 ay sonra ilk kez su içebildi: “İçtiğim su zemzem gibi geldi”

Balıkesir Üniversite Hastanesinde yemek borusunda oluşan cepleşme nedeni ile yutma bozukluğu çeken ve yediklerini yutamamaktan dolayı özellikle son 6 aydan beri aşırı zayıflayan hasta Ali Çakırer, Genel Cerrahi Kliniğine yatırılıp ameliyat öncesi damardan beslenip ilgili kliniklerin görüşü alınarak tedavisi düzenlenerek ameliyata alındı. Balıkesir’de ilk defa gerçekleştirilen ameliyat, Prof. Dr. Murat Başbuğ ve ekibi tarafından yapıldı.

Balıkesir Üniversite Hastanesinde ilk defa; yutma bozukluğu nedeniyle beslenme yetersizliğinden dolayı hızla zayıflayan, yediklerini yutamayan ve akciğerlerinde aspirasyon olması nedeniyle 43 kilograma kadar düşen hasta Ali Çakırer, Genel Cerrahi Anabilim Dalında görevli Prof. Dr. Murat Başbuğ tarafından ameliyata alındı. Prof. Dr. Başbuğ ve ekibi tarafından ameliyata alınan ve Balıkesir’de ilk defa yapılan ameliyat ile başarılı geçen operasyon sonrası hasta klinikte takibe altına alındı. Prof. Dr. Murat Başbuğ ameliyat sonrası yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Hastamız Ali Çakır bize yaklaşık on beş gün önce yemek yememe, yediklerini kusma, akciğerlere su kaçması gibi şikayetlerle başvurdu. Hastamız daha önce diğer eğitim araştırma hastanesine başvurmuş. Yaklaşık son altı aydır özellikle yediklerini çıkarması nedeniyle yeterli beslenmeyi sağlayamaması nedeniyle yaklaşık 40 kilolara kadar düşmüştü. Hastamızın yapılan incelemede özellikle yemek borusu dediğimiz yemek borusunun arkasına büyük bir miktarda cepleşme olduğu tespit edildi. Bu hastamızın özellikle yemeklerden sonra ciğerine kaçırması, su dahi içememe problemlerinin olması kendisi için gerçekten çok kötü bir durumdu. Hastanemize başvurduğunda tarafıma refere edilmişti. Hastayı yatırdık, değerlendirdik. Hastayı kliniğe yatırarak beslenmesi sağlandı. Gerekli tetkikleri yapıldı. İlgili alanlardan komplikasyonlar istendi. Özellikle göğse kadar yedikleri kaçtığı için operasyona aldık ve hastamızın operasyon sonrası yaklaşık yedi sekizinci günündeyiz. Üçüncü günde yemek yemeye ve hastaya su içmeye ve rejime başladı. İlk su verdiğimizde hiç unutmuyorum. Suyu içip takılmadan aşağı gitmesindeki mutluluk ve gözlerindeki ifade gerçekten çok bizim için çok mutluluk verici bir şey. Yani hastanın uzun süredir su içmemesi gerçekten çok zor. Allah kimseye göstermesin. Gerçekten zor bir durum. Tabii bu hastalık toplumda bizim toplumumuzda yüz binde 1 veya 2 düzeyinde görülen bir hastalık. Tabii bu operasyonlar büyük merkezlerde yapılıyor. Hastamızı da burada ameliyat yapmamızın avantajı kent için büyük oldu. Başka il, merkez, il dışı büyük merkezlere sevkini önlemiş olduk. Kendi memleketinde kendi doktorlarıyla ameliyat ettik. Tabii bizim ekip arkadaşlarımıza bu ameliyatın geçilmesini hem cerrahi hem de beraber girdiğimiz Doktor Öğretim Üyemiz Azat Şahin’e özelikle teşekkür ederim. Bunun yanında desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen başhekimlik yönetimdeki arkadaşlara ve özellikle Rektörümüz Yücel Oğurlu ve ekibine teşekkürlerimi bir borç bilirim. Gerçekten bizim hastanemizin kalkınmasına, cerrahi malzemeler ve yatış da hastanenin kapısının atılmasında gerçekten hem başhekimlik hem de rektörümüz gerçekten elinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Tabii ki bu işlerde özel cihazlar kullanıyor. Bunların alımlarında gerçekten yönetim olarak bize kolaylık sağlıyorlar. Onlar için de ayrıca çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

Hasta Çakırer: “Doktorum sayesinde yaşamamın tadını aldım”

Balıkesir ilk defa yapılan ’yemek borusunda cepleşme’ ameliyatı sonrası hasta Ali Çakırer, Prof. Dr. Murat Başbuğ’a teşekkür ederek, “Ameliyat sonrası ilk içtiğim su sanki bana zemzem suyu gibi geldi. Doktorumdan Allah razı olsun. Sayesinde yaşamamın tadını aldım. İnanmazsınız suyu ağzıma aldığım zaman öksüre öksüre öksüre zorla çıkarıyordum. Öyle bir zordu ki hayattan bıktım. Film çektirmem istendi. Atatürk Şehir Hastanesinde var mı böyle bir şey diye araştırdık. Şehir Hastanesinde var olduğunu öğrendik ve velhasıl çektirdik filmi. Ondan sonra geldik hocama. Sağ olsun beni hayata bağladı. Yudum yudum içemedim suyu kaldırdığım gibi. Böyle takır takır içiyorum. Ne kadar teşekkür etsem az. Hocam ben duamı ederken sizin için ediyorum. Sağ olun Hocam.”