Yaklaşık 4 ay önce müşterisinin kaldırım taşlı saldırısıyla gasp girişimine maruz kalan ve ölümden dönen 62 yaşındaki taksici Selim Keleş, geçtiğimiz günlerde bir taksici meslektaşının öldürülmesiyle ilgili olarak, “Bundan 3.5 ay önce aynı şeyleri ben yaşadım. Allah’ıma bin şükür kurtuldum. Ama bu arkadaşımız kurtulamadı” dedi.
İzmir’de 30 yıldır taksicilik yapan 62 yaşındaki Selim Keleş, yaklaşık 4 ay önce bir müşterisinin kaldırım taşlı saldırısıyla gasp girişimine maruz kalmış ve kafasına 7 dikiş atılmıştı. Keleş, geçtiğimiz günlerde silahlı gaspa maruz kalarak hayatını kaybeden meslektaşı Oğuz Erge’nin durumunu kendi yaşadığı duruma benzeterek, “Benim olayımda Allah’ın vermiş olduğu kuvvetle kendimi kurtardım fakat arkadaşım silahlı saldırıya maruz kaldığı için canını kurtaramadı. Lütfen taksilere bir önlem alınsın, bizler sadece ekmek parası için çalışan vatandaşlarız” diye konuştu.
“Lütfen çözüm bulunsun”
Taksici camiasına baş sağlığı dileyen Selim Keleş, “Öncelik ailesine sabırlar diliyorum. Çocukları var ve daha çok genç. Benim olayımda o gün emniyet kemeri yüzünden çok uğraştım. Canımı kurtardım ama şu anda arkadaşın canını kurtaramadı. Lütfen buna bir çözüm bulunsun. İçim parçalandı. Ben iki gündür üç gündür kendime gelemiyorum. O günkü olayları hala yaşıyorum. Başka arkadaşların başına böyle bir şey gelmesin. Bizler evimize ekmek götürüyoruz” şeklinde konuştu.
“Kimin ne olduğu belli değil”
Saldırıyı gerçekleştiren kişilerin dışarıda olmasına tepki gösteren Keleş, “O kişiler elini kolunu sallayıp yabancı madde kullanarak sokaklarda dolaşıyor. Herkesin isteği, can güvenliğiyle evine ekmek götürebilmek. Taksici arkadaşlar sadece sesini duyurabilir, korna çalabilir. Yapacağı başka hiçbir şey yok. Bunu yapacak kişiler üstümüzdeki yetkili kişiler. Eskiden yüz metreden kimin ne olduğunu anlayabiliyorduk. Şu anda ortam öyle bir bozuldu ki kimin ne olduğu belli değil. Benim kendi olayımda üstü başı düzgün, konuşması düzgün o yüzden aldım ben taksiye. Başıma böyle bir talihsiz olay geldi. Dün arkadaş da kötü birisi olsa zaten almazdı. Onun üzerinde silah olduğunu bilseydi zaten almazdı. Bir can daha gitti. Başka canlar gitmesin” ifadelerini kullandı.
“Arkadaşım gibi ölebilirdim”
Kendi başına gelen olayı anlatan Keleş, “Gece saat 10 civarıydı. Gediz’e gitmek istediğini söyledi. Köstence Köprüsü’nün oradan götüreceğimi söyledim. Giderken de herhangi bir dalaşmamız, kötü söz söylememiz hiçbir şeyimiz yoktu. Yol tarifi yapıyordu. Gediz’e gittik, bir sokağa girdik. Daha sonra inebileceğini söyledi. Sonra da kafama taşla vurdu. Ben eğer çabuk davranıp o ikinci taşı almasaydım, şuandaki arkadaşım gibi kesinlikle yaşamıyor olacaktım” diyerek sözlerini noktaladı.