Sulanabilir tarım alanlarıyla Türkiye’nin tahıl ambarı Şanlıurfa’da hasadın ardından artan anız yangınlarına dikkat çeken bir grup gönüllü, geleceğin çiftçileri olan minik öğrencilere anız yakmanın zararlarını tarlada anlattı.
Türkiye’nin tahıl ambarı Şanlıurfa’da buğday hasadı devam ediyor. Buğdayını hasat eden çiftçiler, toprağı ikinci ürün olan mısır ekimi için hazırlıyor. Kimi çiftçiler modern teknoloji ile toprağı sürerken kimileri ise toprakta kalan bitki köklerini yakarak temizlemeye çalıştığı görüldü. Çiftçiler tarafından yakılan tarlalarda toprağa faydalı olan hayvanlar da telef oluyor. Uzmanlar, bitki köklerini yakmayı tercih eden çiftçilerin doğaya ciddi zararlar verdiğini bildirdi.
Şanlıurfa’da anız yangınlarının önüne geçmeyi hedefleyen Haliliye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile TEMA Vakfı İl Temsilciliği ortak bir çalışma başlattı. Anız yangınlarında oluşan tahribat, geleceğin çiftçi adayları olan öğrencilere anlatıldı. Aralarında ziraat mühendislerinin de yer aldığı bir ekip öğrencilerle buluştu. Grup temsilcisi Profesör Doktor Ali Rıza Öztürkmen, Haliliye İl Tarım ve Orman Müdürü Faruk Çetiner, Umut Mahallesindeki ana ve ilkokul öğrencilerine anız yangınlarının zararları konusunda eğitim verdi. Teorik eğitimin ardından öğrencilere uygulamalı eğitimler verildi. Öğretmenleri gözetiminde tarlaya götürülen öğrencilere toprakta yüzbinlerce canlının yaşadığı anlatıldı. Tarlanın ikinci ürün için hazırlanırken yakmak yerine tarımsal araçların kullanılması gerektiğini anlatarak, anız yangınlarıyla birlikte doğanın tahrip edildiği vurgulandı.
“Toprağı yakarak içerisindeki canlıları yok etmiş oluyoruz”
Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, “Bildiğiniz gibi anızlarımızı yaktığımız zaman toprakta 500-600 santigratta varan bir sıcaklık oluşuyor. Bu sıcaklık hem tarla üstündeki canlı varlıkları yok ediyor hem de gelecekte çürüyerek organik maddeye dönüşecek olan posayı, kalıntıları, artıkları yok ediyor. Bununla beraber tarlamızın toprak yapısını bozmuş oluyoruz. Yani onu kiremitleştiriyoruz ve tarladaki suyun tamamıyla kaybolmasını sağlıyoruz. Biz o toprağı yakarak o toprağın içerisindeki canlıları yok etmiş oluyoruz. Eğer o canlılar olmazsa bizim toprağımızdaki bitki besin elementlerinin dönüşümü olmaz. Buğday beslenemez ve doğaya zarar verdiğimiz gibi verimimizi düşürmüş, toprağımızı kalitesizleştirmiş oluyoruz. Minik öğrencilerimiz evlerine gidince diyecekler ki baba tarlayı yakma topraktaki hayvanlar ölür, daha toprağımız verimsizleşir, hepimiz aç kalırız. O yüzden her gördüğümüz büyüğümüze lütfen bu topraklar bizim, biz size emanet verdik, bu toprakların kıymetini bilin, bizim emanetimize sahip çıkın diyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Okul öğretmeni Arzu Boztepe ise “Bugün gönüllü ekimiz geldi. İlçe tarım müdürlüğünden misafirlerimiz geldi. Çocuklara özellikle anız yakımı ile ilgili bilgi verdiler. Anız yakmanın zararları, anız yakımı sonucunda neler olabileceğini çocuklara anlattılar. Çocukların onları gidip büyüklerine, ailelerine anlatmalarını özellikle anlattılar. Bu konuda çocukları da bilinçlendirdiler. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim” diye konuştu.
Öğrenciler, eğitimin faydalı olduğunu belirterek, ailelerine anız yakmanın zararlarını anlatacaklarını aktardı.