Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili, 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde boykot ürünlerinin okul kantinlerinde satılmaması gerektiğini söyledi.
Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili, pazartesi günü resmen başlayacak olan 2024-2025 eğitim-öğretim yılı nedeniyle önemli açıklamalar yaptı. Yeni dönemin, geleceğe ilişkin sorumlulukların konuşulduğu, eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarının çözüme kavuşturulduğu, gelecek yıllara güven ve refah içinde erişmemizi sağlayacak eğitim sistemindeki dönüşümün temellerinin atılarak sağlam sütunlarının yükseldiği bir dönem olmasını temenni ettiklerini vurgulayan Sarıgeçili, “Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi olarak bu uğurda üzerimize düşen sorumluluğu büyük bir gururla ve özveriyle yerine getirmeye hazır olduğumuzu açık bir şekilde ifade ediyoruz” dedi.
“Öğretmen açığı kapanmalı, sözleşmeli öğretmen uygulaması son bulmalıdır”
Öğretmen açığı, öğretmen istihdamının bölgeler arası dengesiz dağılımı, iş güvencesiz ücretli öğretmen istihdamı, çalışma barışını ve iş motivasyonunu bozan sözleşmeli öğretmenlik ve mülakat uygulaması, yer değişikliği taleplerinin karşılanamaması, yasal düzenlemeye muhtaç kariyer basamakları sistemine süreklilik kazandırılamaması, ek ders ücretlerinin yetersizliği, okul yöneticiliğinin kariyer mesleği yerine ikincil görev olarak yürütülmeye çalışılması, okulların yardımcı personel ve bütçe sorunu gibi birçok konuda beklentileri karşılayan adımların atılmadığını ifade eden Sarıgeçili açıklamalarında, “Vakit kaybına tahammülü olmayan yapılması gereken çok iş, çözüme kavuşturulmayı bekleyen onlarca sorun bulunmaktadır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredatı’nın, değerlerine önem veren, bilgiyi beceriye dönüştüren, başarılı nesiller yetiştirecek bir müfredat olarak hayata geçirilecek olması yerinde olsa da yeni müfredatın uygulamaya konularak istenen sonuçları sağlaması ancak öğretmenlerin uyum sağlamasıyla mümkündür. Bu amaçla öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerine ağırlık verilmeli; öğretmenler, yeni müfredatı özümsemeleri ve öğrencilerine aktarabilmeleri için desteklenmeli ve teşvik edilmelidir.
“Yeni eğitim-öğretim yılında sorunlara çözüm üretilmeli, beklentiler karşılanmalıdır”
Öğretmenlerin işlerinden memnuniyetleri ya da memnuniyetsizlikleri, eğitimin niteliğini, dolayısıyla ülkenin geleceğini ilgilendirmektedir. Öğretmenlerin umutsuzluğa kapılmalarını önlemek ve onlardan kaliteli hizmet almak için, kendilerine en başta iyi bir eğitim sistemi, iyi çalışma ortamı ve iyi imkânlar sunulmalıdır. Sorumluluk sahibi herkes, sorunlara çözüm üretme, beklentileri karşılama gayretinde olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Mustafa Sarıgeçili bir an önce çözüm bulunmasını istedikleri sorunları şöyle sıraladı:
“Eğitim çalışanlarının alım gücü artırılmalıdır. 20 bin öğretmen atama sürecindeki belirsizlik bir an önce giderilmelidir. Mülakat uygulaması kaldırılmadır. Öğretmen açığı sorununa çözüm bulunmalıdır. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik son bulmalı, kadrolu istihdam esas alınmalıdır. Yer değişikliği talepleri karşılanmalıdır. Mağduriyet giderilerek kalıcı bir kariyer sistemi kurulmalıdır. Eksiklikler giderilmeli, Öğretmenlik Meslek Kanunu adını hak eden bir içeriğe kavuşturulmalıdır. İstihdamda güçlük çekilen bölgelerde cezbedici yöntemler hayata geçirilmelidir. Eğitim yöneticiliği liyakat ve kariyer ekseninde profesyonel bir meslek olarak yapılandırılmalıdır. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı caydırıcı önlemler alınmalıdır. Öğretim yılına hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına ödenmelidir. Görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavları yapılmalıdır. Hizmetli ve memurların hakları iyileştirilmelidir. Şube müdürlerinin sorunları çözülmelidir. Okullara doğrudan ödenek tahsis edilmelidir. Depremin neden olduğu sorunlar tamamen giderilmelidir.”
“İşgücü Uygulama Programı, okulların temizlik sorununa çözüm olamaz”
Eğitim ve öğretimin sağlıklı ve uygun ortamlarda yürütülmesi, ihtiyaçların yeterli ölçüde ve zamanında karşılanmasıyla mümkün olabileceğini hatırlatan Başkan Sarıgeçili, “Okullarımızda temizlik, güvenlik gibi hizmetleri yürüten yeterli sayıda yardımcı personelin varlığı olmazsa olmazdır. Okullarımızın yardımcı personel ihtiyacı kadrolu memur statüsünde personelle karşılanamadığından vazgeçilemez nitelikteki hizmetler, okul-aile birlikleri tarafından yapılan veya İŞKUR yönetimindeki geçici istihdam programlarıyla yürütülmeye çalışılmaktadır. Ancak okulların açıldığı bugünlerde halen çok sayıda okulun yardımcı personel ihtiyacı giderilememiştir. İŞKUR tarafından yeni uygulamaya konulan İşgücü Uygulama Programı da tam olarak hayata geçirilememiştir. İşgücü Uygulama Programı iş güvencesinden yoksun, adil ve yeterli bir gelir getirmeyen, sosyal güvencesiz bir çalışma biçimi olduğu için bu hâliyle okulların personel ihtiyacına kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm sunmadığı açıktır” ifadelerini kullandı.
“Okul kantinlerinde boykot ürünlerinin satışına izin verilmemelidir”
Açıklamalarının sonunda işgalci İsrail’in abluka altında tuttuğu Gazze ve Filistin’in diğer bölgelerinde masum halka yönelik gerçekleştirdiği katliam, zulüm, insan hakları ihlalleri ve diğer insanlık dışı uygulamalara karşı sessiz kalmamak gerektiğini de sözlerine ekleyen Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili, “Siyonist İsrail ekonomisine katkıda bulunmak, işgal ve zulmün devamına katkıda bulunmak anlamına gelmektedir. Bu nedenle okul kantinlerinde İsrail ya da İsrail’e destek veren firmaların ürünlerinin satılmaması, bu boykota katkıda bulunmanın bir yoludur. Yerli ürünlere öncelik vermek, millî ekonomiye katkıda bulunmak ve yerli üreticiyi desteklemek demektir. Okul kantinlerinde İsrail ürünlerinin yerine yerli ürünlerin satılması, bu amaca hizmet edecektir. Bu çerçevede, okul kantinlerinde İsrail menşeli veya İsrail’in Gazze katliamına destek açıklamasında bulunan yerli ve yabancı ürünlerin satışının yasaklanması sağlanmalıdır” dedi.
Mustafa Sarıgeçili sözlerini, “Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi olarak, yeni eğitim-öğretim yılının eğitim çalışanlarına, öğrencilerimize, velilerimize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor; eğitimin sorunlardan arındırılan bir dönem olması için sendikal mücadelemizi sürdüreceğimizi ifade etmek istiyorum” diyerek tamamladı.