Arama
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp

Covıd-19 kadar geniş bir kitleye ulaşmayacağı düşünülmekte

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI DR. ÖĞR. ÜYESİ DİLEK AKINCI, SON GÜNLERDE GÜNDEMDE OLAN MAYMUN ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ (MPOX) HAKKINDA BİLGİLENDİRMEDE BULUNDU.

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Dilek Akıncı, son günlerde gündemde olan Maymun Çiçeği Virüsü (MPOX) hakkında bilgilendirmede bulundu.

Virüsün çiçek benzeri hastalık yaptığını belirten Dr. Dilek Akıncı, eski adıyla maymun çiçeği hastalığı olan Mpox hastalığının yeni bir hastalık olmadığını ifade etti. Maymun Çiçeği Virüsünün günümüze kadar yüz binden fazla kişiyi etkilediğine dikkat çeken Dr. Akıncı, “2022 yılında Türkiye de dahil olmak üzere yaklaşık 100 ülkede tespit edildi. Ülkemizden 12 vaka bildirildi. Bu nedenle 2023 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından acil durum ilan edildi, ancak gerekli aşı ve önlemlerle kontrol altına alındı ve 2023 yılında acil durum sonlandırıldı. Fakat olgular az sayıda görülmeye devam etti. 2023 yılından sonra Afrika’da daha ağır bir hastalık yapabilen Soy 1 alt tip 1b suşu salgını başladı. Bu salgından sonra sadece Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde Ocak 2024’ten itibaren 15.000’den fazla kişi hastalandı, 400’den fazla kişi hayatını kaybetti. Bu sebeple Dünya Sağlık Örgütü 14 Ağustos 2024’te tekrar Mpox salgını için acil durum ilan etti. Ancak 2022 salgınından sonra ülkemizde vaka görülmedi” diye konuştu.

Maymun çiçeği virüsünün (Mpox), yakın temas yoluyla bulaşan bir enfeksiyon hastalığı olduğunun altını çizen Akıncı, “Enfekte bir kişinin deri döküntüleri, vücut sıvıları veya yaralarıyla doğrudan temas, virüsün başlıca bulaşma yoludur. Bulaş ciltle temas, cinsel ilişki veya diğer fiziksel temaslar yoluyla gerçekleşebilir. 2022 salgınında erkeklerle seks yapan erkeklerde cinsel ilişki ile bulaş daha sık görülmekteyken, günümüzdeki salgında normal heteroseksüel ilişki ile de bulaşabildiği görülmüştür. Bunun dışında uzun süreli yüz yüze temas sırasında, enfekte bir kişinin solunum damlacıkları da bulaşmayı sağlayabilir. Virüs, enfekte kişilerin giysileri, çarşafları veya diğer kişisel eşyalarla temas yoluyla da bulaşabilir. Özellikle Afrika’da enfekte hayvanların ısırması, tırmalaması veya vücut sıvılarıyla temas da bir diğer bulaş yoludur” ifadelerini kullandı.

“Covıd-19 kadar geniş bir kitleye ulaşmayacağı düşünülmektedir”

Maymun çiçeği virüsünün (Mpox), çiçek hastalığına benzer, özellikle cilt döküntüleri ve lenf bezlerinde şişme ile kendini gösterdiğine işaret eden Akıncı, “COVID-19 ise solunum yolunu tutan ateş, öksürük ve nefes darlığı ile seyreden bir hastalıktır. COVID-19’da solunum yoluyla bulaş daha ön plandayken Mpox virüste temas ile bulaş daha sıktır. Mpox virüs de solunum yoluyla bulaşabilir, ancak COVID-19 kadar kolay yayılmaz. Bu sebeple COVID-19 kadar geniş bir kitleye ulaşmayacağı düşünülmektedir. Çünkü COVID-19’da salgının bir sebebi de keşfi de olmayan olgulardı ve onların solunum yoluyla virüsü daha uzak bir mesafeye bulaştırabilmesiydi. Mpox virüs de ise en sık bulaş ev içi veya ortak yaşam alanı gibi yakın mesafede görülmektedir” şeklinde konuştu.

“İlk belirti genellikle ateştir”

Maymun çiçeği hastalığının belirtilerinin virüsün bulaşmasından 5-21 gün sonra ortaya çıktığı bilgisini paylaşan Öğretim Üyesi Akıncı, “Ancak çoğu hastalıkta olduğu gibi bunda da ilk başta ateş, baş ağrısı, kas-eklem ağrısı, yorgunluk gibi özellikli olmayan bulgular görülür. İlk belirti genellikle ateştir. Baş ağrıları şiddetli olabilir, kas ağrısı ise özellikle sırtta yaygındır. Çiçek hastalığı gibi diğer bazı döküntülü hastalıklardan en önemli farkı lenf bezlerinde şişmedir. Ateşten 1-3 gün sonra genellikle yüzde başlayıp vücudun diğer bölgelerine yayılan döküntüler ortaya çıkar. Bu döküntüler önce lezyonlar şeklinde başlar, daha sonra sıvı dolu kabarcıklara ardından irin dolu püstüllere dönüşür. Püstüller kabuklanır ve kabuklar düştüğünde iz kalabilir. En sık teşhis yöntemi vücutta bulunan lezyonlardan sürüntü şeklinde örnek alınıp PCR dediğimiz yöntemle test edilmesi şeklindedir” dedi.

Maymun çiçeği virüsünden korunmak için alınabilecek önlemler hakkında da bilgi veren Dr. Akıncı, virüsün bulaşma yollarına dayandığından enfekte kişilerle doğrudan teması azaltmaya odakladığına dikkat çekti. Enfekte kişilerin ve bu kişilerin kullandığı kişisel eşyalar, kıyafetler ve çarşaflar gibi eşyalardan uzak durması gerektiğinin altını çizen Akıncı, “Elleri sık sık yıkamak veya alkol bazlı el dezenfektanı kullanmak, yüzeyleri ve kişisel eşyaları sık sık temizlemek önemlidir. Enfekte kişilere bakım verenler veya sağlık çalışanları maske, gözlük, eldiven gibi kişisel koruyucu ekipmanları kullanmalıdır. Hastalığın yayılmasını önlemek için en önemli etken de enfekte kişilerin izole edilmesidir” şeklinde konuştu.

“Mpox için spesifik bir antiviral tedavi yoktur”

Maymun çiçeği virüsü için spesifik bir antiviral tedavi olmadığını belirten Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Dilek Akıncı, “Ancak semptomları hafifletmek ve komplikasyonları önlemek için bazı tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Ağrı, ateş ve kaşıntı için daha çok destekleyici tedavi uygulanır. Ağır vakalarda ve bağışıklığı zayıf bireylerde, Tecovirimat gibi antiviral ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaç, ABD ve Avrupa’da Mpox tedavisi için onay almıştır. Fakat her ülkede mevcut değildir. Çiçek hastalığına karşı geliştirilmiş olup, Mpox virüsüne karşı da koruma sağladığı düşünülen bazı aşılar mevcuttur. Ancak aşılar şuan için bağışıklığı baskılanmış hastalığı olanlar ve sağlık çalışanları ya da teması olanlar gibi risk altında olan bireylere önerilmektedir” şeklinde açıklamasını tamamladı.

KÜTAHYA SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ (KSBÜ)
Sıradaki Haber Kütahya’da iş birliği protokolü