Arama
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp

Egeli akademisyenden Melisa bitkisini ilaç sektörüne kazandıracak proje

DR.ÖĞR.ÜYESİ MERVE GÖRE AKYÜZ – PROF. DR. NECDET BUDAK – PROF. DR. AYŞE BETÜL AVCI

DR.ÖĞR.ÜYESİ MERVE GÖRE AKYÜZ

Ege Üniversitesi Ödemiş Meslek Yüksekokulu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Programı Dr. Öğr. Üyesi Merve Göre Akyüz’ün yürütücülüğünü yaptığı “Melisa Officinalis Üretiminde Organomineral ve Organik Gübre Kullanımının Bazı Tarımsal Parametrelere Etkileri” başlıklı proje, TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu. Proje kapsamında organik gübre kullanımın melisa bitkisinin yetişmesine olan etkilerinin görülmesi ve bitkinin ilaç sanayine kazandırılması amaçlanıyor.

Dr. Öğr. Üyesi Merve Göre Akyüz ve ekibini tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemizde oluşturduğumuz bilim ekosistemi neticesinde akademisyenlerimizin gerçekleştirdiği projeler, TÜBİTAK nezdinde kabul görmeye devam ediyor. Tam akredite bir araştırma üniversitesi olarak TÜBİTAK’a en fazla proje yapan ve projesi en fazla kabul gören üniversiteler arasında zirvede yer alıyoruz. Dr. Merve Göre Akyüz hocamız ve ekibinin yürüttüğü proje kapsamında melisa bitkisi ekonomiye kazandırılacak. Proje ekibini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.

Tıbbi ve aromatik bitkilerin giderek önem kazandığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Merve Göre Akyüz, “Doğaya dönüşümün giderek arttığı günümüzde tarım topraklarına uygulanan alternatif organik materyallerin yanı sıra, tıbbi ve aromatik bitkilerin gerek ülkemizde gerekse dünyada, çeşitli amaçlarla kullanımı da günden güne hızla artmış ve kabul görmüştür. Tıbbi ve aromatik bitkiler, doğal ve alternatif çözümleri tercih eden insanlar tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. Bu nedenle, Tıbbi ve aromatik bitkilerin bilinen etken maddelerine sürekli yenilerinin eklenmesi başta ilaç, kozmetik, parfüm, boya, baharat, biyoaktivatörler, biyopestisitler ve herbal çaylar gibi ilave yeni endüstriyel kullanımlarını ortaya koymakta ve bu bitkilere olan talepleri artırmakta ve büyük bir pazar oluşturmaktadır. Günümüzde çok sayıda kimyasal-sentetik kökenli ilaç geliştirilmiş olmakla birlikte bitkiler, halen tedavide kullanılacak ilaçların en önemli doğal kaynağıdırlar. Artan talebin ve pazar ihtiyacının karşılanması için ‘iyi üretim uygulamaları’ haricinde tarım arazilerine ihtiyaç fazlası pestisit ve kimyasal gübre uygulamalarının sonucunda tarım topraklarının bozulması ve verim kaybı gibi durumlar söz konusu olmaktadır” şeklinde konuştu.

“Organik gübre hem çevreye hem tüketiciye yarar sağlıyor”

Organik gübre kullanımın hem tüketici hem çevre açısından faydalı olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Merve Göre Akyüz, şöyle devam etti: “Kimyasal gübreler yerine organik veya organomineral gübrelerin kullanımının tüketici, üretici ve çevre açısından sağladığı birçok avantajı bulunmaktadır. Tüketiciler, kimyasaldan uzak yetiştirilen ürünlerin daha sağlıklı, daha lezzetli ve çevre dostu olduğunu düşünmektedirler. Organomineral ve organik katı gübre, üreticilerin doğal kaynakları daha iyi yönetmesine, daha az enerji harcamasına ve atık miktarının azalmasına yardımcı olurken toprak kalitesini artırarak toprağı verimli hale getirir ve su kaynaklarını korur. Bu nedenlerle bu tarz ürünlere olan talep, sadece tüketicilerin sağlığı için değil, aynı zamanda çevrenin korunması ve sürdürülebilir tarım için de önemlidir.”

Melisa bitkisinin rosmarinik asit üretiminde iyi bir alternatif olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Göre Akyüz, “Melisa bitkisinin biyoaktif maddelerinden biri olan rosmarinik asit, antioksidan, anti-inflamatuar ve antimikrobiyal özellikleriyle bilinmektedir. Bu nedenle, rosamarinik asit, enfeksiyonlara ve inflamasyona karşı koruma sağlamak için kullanılan bir bileşen olarak kabul edilir. Özellikle sinirsel kaynaklı uykusuzluk, stres, anksiyete, baş ağrısı ve sindirim sistemi sorunlarının tedavisinde etkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, rosmarinik asit, Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde de potansiyel olarak faydalı olabileceği düşünülmektedir. Rosmarinik asit Lamiaceae familyası türlerinde önemli bir fenolik asit olup tür içi ve türler arası geniş değişimler göstermektedir. Günüzmüzde rosmarinik asite olan ihtiyaç çoğunlukla biberiye bitkisinden karşılanmaktadır. Ancak biberiyenin hala büyük çoğunluğunun doğadan toplanması, bitkinin çalı formda olması nedeniyle makinalı hasata uygun olmayışı tarımsal zorlukları meydana getirmektedir. Bunun aksine otsu yapıdaki melisanın kültürü, işlenmesi ve bakımının makinalı hasada uygun olması ve yaprak-sap hasadının birlikte yapılması, veriminin daha yüksek olmasını beraberinde getirmektedir. Ayrıca bu sebepler melisa bitkisini rosmarinik asit üretimi için daha avantajlı konuma getirmektedir” dedi.

“Melisa bitkisi ilaç hammaddesi amaçlı ilk kez kültür koşullarında üretilecek”

Dr. Öğr. Üyesi Göre Akyüz, “Dünyada organomineral ve organik gübrelerin melisa bitkisi verim ve kalite parametreleri üzerine etkileri ile ilgili kısıtlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Hazırlanan proje ile melisa bitkisinde ilk defa organomineral gübre kullanılacak olup bu uygulamalar kapsamında ilk defa rosmarinik asit değişimleri incelenecektir. Son dönemlerde ilaç sanayi tarafından rosmarinik asit etken maddesine artan talebin melisa ile karşılanması ve melisanın Rosmarinik asit üretiminde kullanılması değerlendirilecektir. Ayrıca melisa bitkisinin ilaç etken maddesi ile ilgili ilk defa kültür koşullarında üretimi söz konusu olacaktır.” diye konuştu.

HONAZ BELEDİYE BAŞKANI YÜKSEL KEPENEK,
Sıradaki Haber Honaz Belediyesi ekiplerinden kar seferberliği