Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erbil Ağar, “Bir temizlik ürününün köpürmesi veya köpürmemesi, kıvamlı olması ya da sulu olması o ürünün kalitesi ile ilişkisi yoktur. ’Daha fazla köpürünce daha fazla temizleniyor’ düşüncesi halk arasında bir önyargıdır. Öyle bir şey söz konusu değildir” dedi.
Temizlik yapan vatandaşlar kullandıkları malzemelerin köpürünce daha fazla temizlendiği düşüncesine kapılıyor. Alanında uzman kişiler ise bu durumun ürünün kalitesiyle hiçbir ilişkisinin olmadığını söyledi.
Temizlik ürünlerinin kullanımında doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Erbil Ağar, “Bir ürünün köpürmesi veya köpürmemesi, kıvamlı olması ya da sulu olmasının o ürünün kalitesi ile ilişkisi yoktur. İçerisinde eğer Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) belirlediği aktif madde söz konusu ise bunun köpürmesi veya köpürmemesi hiçbir şey değiştirmez. Köpürmesini istemediğimiz bazı temizlik ürünleri de söz konusudur. Bunlar bulaşık deterjanı, çamaşır deterjanlarıdır. Bunlar deterjan grubuna giriyor. Çamaşır veya bulaşık makinesinde kullanılan deterjanlarda hiçbir zaman köpürme istenmez. Köpük sonradan yavaş yavaş söndüğü için kalıntı bırakır. Bazı ürünlerde köpürme istenir. Örneğin yağ çözücülerde köpürme istenir. Uzun süre yağın üstünde köpük kalır. Kaldıkça da etkinliğini artırır. Yağı daha iyi çözer. Sıvı olarak kullanılan el sabunu ya da bulaşık deterjanının içerisine kıvam verici olarak tuzlar kullanılır. Bu tuzların çok olması yani numunenin kıvamlı olması bunun çok kaliteli olduğu anlamını taşımıyor. Önemli olan içerisinde aktif madde miktarıdır. Sonradan kıvam verilir. Hatta bazı ürünlere istenildiği kadar tuz katılarak kıvam verilir. Bazı ürünlerde de köpük kesiciler kullanılarak köpürmesi engellenir. Daha fazla köpürünce daha fazla temizleniyor düşüncesi halk arasında bir önyargıdır. Öyle bir şey söz konusu değildir” diye konuştu.