İzmir’de düzenlenen 6. Dijital CEO ve Liderler Zirvesi’nde konuşan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, “Gümrük sahalarından geçen eşyaya ilişkin muhtemel uyumsuzluklar veya taşıt hareketlerindeki anomalilerin “MUHAFIZ” adı verilen bir yapay zekâ yazılımı ile tespit ediyoruz. Gümrük kontrollerinde etkinliği artırarak, zamandan tasarruf sağlayan araç ve konteyner tarama sistemlerinin yerli ve milli imkanlarla üretilmesine imkan veren MİLTAR ekosisteminde de yapay zekayı devre aldık” dedi.
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, İzmir’de 6. Dijital CEO ve Liderler Zirvesi’ne çevrimiçi olarak katıldı. Çeşme’de bir otelde düzenlenen programda; ‘Teknoloji ve Yetenek Yönetimi’, ‘Perakende, Sağlık ve Servisler’, ‘Finans, Sigorta ve Fintech’, ‘Sanayi ve üretim’, ‘Ulaşım, Otomotiv ve Lojistik’ ile ‘Girişimcilik’ konuları ele alındı. Programda konuşan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, “İnsanlık tarihi boyunca süregelen uzun bir icat ve gelişimin nihayetinde artık bilgisayarların ve makinelerin yüzyılındayız. Byron Reese’nın ‘Yapay Zekâ Çağı Dördüncü Çağ: Akıllı Robotlar, Bilinçli Bilgisayarlar ve İnsanlığın Geleceği’ adlı kitabında söylediği gibi, yükselen teknolojiyle birlikte yeni ve dördüncü bir çağın, yapay zekâ çağının başlangıcındayız. Bill Gates’in geçen yıl yayımlanan “TheAge of AI has begun” başlıklı makalesinde ileri sürdüğü gibi, yapay zekâ çağı başladı. ‘Yapay Zekânın Yeni Baharı’ olarak nitelendirilebilen bu hızlı yükselişle birlikte adeta tarihi bir döneme şahitlik ediyoruz” açıklamalarında bulundu.
“Yapay zeka yeni meslek ve iş imkanları doğuracak”
Yapay zekâ teknolojisinin, aynı zamanda son birkaç yılda kendi tarihinin en yüksek yatırımlarını aldığını ifade eden Bakan Bolat, “Bu alanda tarihte hiç olmadığı kadar çok sayıda patent başvurusu ve bilimsel çalışma gerçekleştirildiği görülmektedir. Yapay zekanın gelişmesiyle birlikte yapay zeka destekli robotların üretim ve istihdam üzerinde etkileri olacağı, iş gücü piyasalarında değişim ve dönüşüme yol açabileceği ve en önemlisi yeni meslek ve iş imkanları doğuracağını söylemek mümkündür. Fayda ve fırsatların yanında, yapay zekâ çağının pek çok soru işaretini de beraberinde getirdiğine dikkat çekmek gerekiyor. Bu kadar yıkıcı bir teknolojinin insanlığı tedirgin etmesi kaçınılmazdır. Hukuki ve güvenlikle ilgili riskler yanında bazı sosyal sorunlara da yol açma ihtimali, göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye ekonomisinde sürdürülebilir büyüme ve istikrarın sağlanması için hem hükümet, hem de Ticaret Bakanlığı olarak sektörlerimizin, yapay zekâ da dâhil olmak üzere dijital dönüşüm ve değişimlere adaptasyonlarına yönelik iş birliği imkânlarımızı ve desteklerimizi geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Ülkemizin dijital dönüşüm hamlesi ve dijital çağın gereklilikleri doğrultusunda, Ticaret Bakanlığı olarak teknik altyapımıza yapay zekâ destekli uygulamaların kazandırılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gümrük süreçlerinin basitleştirilmesi ve hızlandırılması amacıyla gümrük işlemlerinin ağırlıklı olarak dijitalleştirilmesinin yanında, gümrükler başta olmak üzere Ticaret Bakanlığımızın birçok faaliyet alanında yapay zekâ teknolojilerini de kullandığımızı memnuniyetle belirtmeliyim” cümlelerine yer verdi.
“Gümrüklerde yapay zeka: MUHAFIZ”
Gümrük sahalarından geçen eşyaya ilişkin muhtemel uyumsuzlukların veya taşıt hareketlerindeki anomalilerin ‘Muhafız’ adı verilen bir yapay zekâ yazılımı ile tespit edildiğini söyleyen Bakan Bolat, şunları kaydetti:
“Böylece hem gümrük kontrollerinde uyumsuzlukların tespitinde, hem de görüntülerin analiz edilerek riskli eşya ve kişilerin tespit edilmesinde makine öğrenmesi tekniklerinden ‘tahminleme yöntemi’ kullanılmaktadır. Ayrıca, gümrük tespit teknolojilerinde önemli bir yeri olan ve gümrük kontrollerinde etkinliği artırarak, zamandan tasarruf sağlayan araç ve konteyner tarama sistemlerimizin yerli ve milli imkanlarla üretilmesine imkân veren Miltar ekosisteminde yapay zekayı da devreye sokuyoruz. Tarama sistemlerinden alınan görüntülerin yapay zeka yöntemleri ile anlamlandırılarak, imaj analizinde etkinliğin artırılması için bir ‘Yapay Zeka Modeli’ geliştirilmesini hedefliyoruz. Dijital dönüşüm vizyonu doğrultusunda gümrük idaremizden başka ihracatta da yapay zeka teknolojilerini kullanmaktayız. Geliştirilen yapay zeka destekli Kolay İhracat Platformu (KİP); ihracatçıların ürününü nereye ihraç edeceği, hangi ürünü ihraç edeceği gibi sorulara makine öğrenmesi algoritmalarını kullanarak çözümler sunmaktadır. Platformun en büyük yeniliklerden biri makine öğrenmesi algoritmaları ile hedef pazar önerisi yapan ‘Akıllı İhracat Robotu’dur.”
“İhracatta yeşil ve dijital dönüşümü sağlayacak politikalar hayata geçirilerek”
Ticaret Bakanlığının iç ticaretle ilgili hizmetlerinin de dijital ortama taşındığını vurgulayan Bakan Bolat, “Şirketler için önemli yenilikler getirilmiş olup, bunların başında ticaret sicili işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ve tüm sicil kayıtlarının elektronik ortamda tutulmasını sağlamak amacıyla, merkezi bir veri tabanının kurulması gelmektedir. Bu amaçla MERSİS faaliyete alınmıştır. Diğer taraftan, “MERSİS Mobil Uygulama” ile kuruluş, firma bilgileri sorgulama, kimlik numarası üzerine kısıt ekleme gibi işlemlerin hızlı ve kolay bir şekilde mobil cihazlar üzerinden de yapılmasına imkan sağlanmıştır. Ticaret Bakanlığımız bünyesinde düzenlenen ‘Türkiye Yüzyılı – Ticaretin Yüzyılı’ Proje yarışmasında ‘Tarife Arama (TARA) Motorunun Yapay Zekâ ile Geliştirilmesi’ Projesi birincilik ödülünü almaya hak kazanmış olup, Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 2021-2025 Eylem Planı tablosuna da eklenmiştir. Dijital dönüşüm sürecinin hızlandırılarak, firmaların dijital teknolojilere yönelik kapasite ve kabiliyetlerinin desteklenmesi yoluyla, ülkemizde ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğinin sağlanması geçen ay kamuoyuna açıkladığımız OVP’nin de 2024-2027 temel hedefleri arasındadır. Program kapsamında, küresel ölçekte rekabet gücünün artırılması amacıyla ‘ihracatta yeşil ve dijital dönüşümü’ sağlayacak politikalar hayata geçirilerek, uluslararası düzenlemelere uyum güçlendirilecek ve ihracatçı firmaların dönüşümü desteklenecektir. Dünya ticaretinden alınan payın yükseltilmesi amacıyla, ihracatın geleneksel ürün ve pazar yapısını geliştirerek, yeni ürün ve yeni pazar çeşitliliğine odaklanılacaktır. İhracatçıların rekabet güçlerinin ve dayanıklılıklarının artırılmasını teminen finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması da programımızın hedefleri arasındadır. Bu konuda son bir yılda epey adım attığımızı memnuniyetle belirtmeliyim” diye konuştu.
“Temel hedef yüksek bir ihracat yapısı tesis etmektir”
“Ekonomik programı döneminde cari işlemler açığının sürdürülebilir seviyelerde tutularak, dış denge kaynaklı oluşabilecek risklerin azaltılması yoluyla, dezenflasyon sürecine katkı sağlanması temel amaç” diyen Bakan Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İhracat artışını teşvik eden, ithalatın sürdürülebilir seviyelerde kalmasını sağlayan, hizmetler sektöründe ise ülkemizin potansiyelini daha etkin kullanıp, ticaret fazlası veren ve cari açığı azaltan bir dış ticaret politikası uyguluyoruz. 2024 yılı ilk 9 aylık verileri; politikalarımızın olumlu sonuç verdiğini, ihracattaki artış ve ithalattaki azalmanın devam ettiğini ve dolayısıyla cari işlemler dengesinde OVP hedefleriyle uyumlu iyileşmenin 2024 yılında da devam ettiğini göstermektedir. Ticaret Bakanlığı olarak temel hedefimiz, daha rekabetçi, daha yüksek katma değer üreten, Ar-Ge, inovasyon ile tasarımı ve markalaşmayı odak noktasına alan, pazar çeşitlendirmesi yüksek bir ihracat yapısı tesis etmektir. Yalnızca değişime ayak uydurmakla kalmayıp, değişime yön veren bir ülke olmayı, yatırım-üretim-ihracat zincirinde sürdürülebilir üretimi tesis etmeyi ve katma değerli ihracatı artırmayı hedefliyoruz. Dijitalleşme alanında sunmuş olduğumuz destekler ile işletmelerin bu dönüşümü hızlandırmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Geçtiğimiz yıl hazırladığımız E-İhracat Destekleri yürürlüğe girmiştir. E-ihracat destekleri ile firmalarımızın yurt dışı pazaryerlerinde tanıtım ve sipariş karşılama hizmetlerine yönelik önemli destekler hayata geçirilmiştir.”
“Var gücümüzle çalışmaya hazırız”
Geçen yıldan itibaren başvuruları alınan destek mekanizması sayesinde firmaların dijitalleşmesini ve e-ihracat operasyonlarını kolaylaştırmayı amaçladıklarını söyleyen Bakan Bolat, “Ticaret Bakanlığı olarak geçen ayın başında İstanbul’da bir Küresel E-İhracat Zirvesi düzenledik. Bazıları büyük firmalar ve dünya çapında markalar olmak üzere, Zirveye 3 bin civarında yerli-yabancı firma katıldı. E-ihracatın toplam ihracatımızdaki payı 2022’de yüzde 1,5 ve 2023’te de yüzde 2,1 iken, bu yılın ilk 8 ayında yüzde 2,7’ye yükselmiştir. Yılsonu hedefimiz ise yüzde 3 seviyesi ve 8 milyar dolardır. Hedefimiz, bu oranı 2028 yılında yüzde 10’a çıkarmaktır. Ticaret Bakanlığı olarak açıkladığımız “Yeşil Mutabakat Eylem Planı” ile de ülkemizin sürdürülebilir ve kaynak etkin bir ekonomiye geçişine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Sınırda karbon düzenlemeleri, yeşil ve döngüsel bir ekonomi, yeşil finansman, temiz, ekonomik ve güvenli enerji arzı, sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir akıllı ulaşım, iklim değişikliği ile mücadele, diplomasi ve Avrupa Yeşil Mutabakatı bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri başlıkları altında belirlenen hedeflere ulaşılması amacıyla hayata geçirilecek eylemlere yer verilmektedir. Ticaret Bakanlığımız sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm konularında özel sektöre çok sayıda destek sağlamaktadır. Responsible Programı adı altında uygulanacak olan ‘Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği’ ile şirketlerin kurumsal sürdürülebilirlik odaklı dönüşümü sağlayabilmesi için farkındalığın sağlanması, mevcut durum analizinin yapılması, mevcut durumun iyileştirilmesine yönelik yol haritasının oluşturulması ve şirketlerin ulusal ve uluslararası fonlara erişiminin kolaylaştırılmasını teminen, şirketlerin aldığı danışmanlık hizmeti giderleri 5 yıl süresince yüzde 50 oranında Bakanlığımızca desteklenecektir” dedi.
“Türkiye, küresel e-ticaret pastasından henüz istediği payı almamaktadır”
Programda konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, dünya ekonomisinde son yıllarda pandeminin ve bölgesel savaşların etkisiyle ciddi dalgalanmaların yaşanmasına rağmen, küresel ticarette büyük bir değişim ve dönüşümün gerçekleştiğini ifade etti. Dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve yeşil enerjiye geçişin, uluslararası ticaretin dinamiklerini değiştirmeye devam ettiğini belirten Gürcan, “Dijital teknolojinin gelişimi, internet kullanımının yaygınlaşmasıyla e-ticaret sektörü, dünya çapında hızla büyümüş, ticaretin temel bir parçası haline gelmiştir. Türkiye, küresel e-ticaret pastasından henüz istediği payı almamaktadır. Ama hızla ilerlemeye devam ediyor. Özellikle dijital dönüşüm destekli ekonominin vazgeçilmezi olan e-ticaret konusunda Türkiye’nin büyük bir potansiyeli vardır. Genç ve dinamik nüfus, yüksek akıllı telefon ve mobil internet kullanımı, coğrafi konumun getirdiği avantajlar, ulusal ve uluslararası anlamda önümüzü açan belli başlı unsurlardır. TÜİK verilerine göre, internet üzerinden mal ve hizmet siparişi veren bireylerin oranı yüzde 49.5’tir. Türkiye’deki her iki tüketiciden birisinin internet üzerinden alışveriş yaptığını görmekteyiz. Yine Türkiye’de yetişkin bireylerin yaklaşık yüzde 98’i mobil telefonlara sahip” diye konuştu.
“Türkiye’nin bölgesel ve ihracat potansiyelini artırabileceğiz”
Mobil telefona sahip olanların yüzde 93’ünün de akıllı telefon kullandığını ifade eden Gürcan, Türkiye’nin e-ticaret konusundaki potansiyelini kullanarak, bölgesel gücünü ve ihracat potansiyelini arttırabileceklerine inandıklarını kaydetti.
“Küresel e-ticaret hacminin 2026 yılında 8.1 trilyon ABD doları olmasını öngörmekteyiz”
“Dünya ticaretindeki trendlerin etkisiyle, elektronik alışverişe artan ilgi, firmaların satış ve pazarlama stratejilerini yeniden yapılandırmaya yöneltmektedir” diyen Mahmut Gürcan, şunları kaydetti:
“2022 yılında 5 buçuk trilyon ABD doları olan küresel e-ihracat hacminin, 2023 yılında beklenenin de üzerinde bir rakam gerçekleştirerek 7 trilyon dolara çıktığını ve 2026 yılında da 8.1 trilyon ABD doları olmasını öngörmekteyiz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda istikrarlı şekilde büyüyen elektronik ticaret, ticari hayatımızın vazgeçilmez unsuru haline gelmiştir. Türkiye’de 2019 yılında 136 milyar Türk lirası olan e-ticaret hacmi, 2023 yılında tam 13 kat büyüyerek 1.85 trilyon lira olarak gerçekleşmiştir. Özellikle sipariş adetleri 2019 yılına göre 2023 yılında yüzde 330 artarak 1.36 milyar adetten 5.87 milyar adete yükselmiş. 2019’da e-ticaret faaliyetinde bulunan işletme sayısı sadece 68 bin 457. 2023 yılında yüzde 717 artarak 559 bin 412’ye yükselmiştir. 2019 yılında e-ticaret genel ticaret içerisinde payı sadece yüzde 9.8 iken 2023 yılında yüzde 20.3 olarak gerçekleşmiştir. E-ticaretin Türkiye içinde de hızlıca ilerlediğini görebiliyoruz.”
E-ticaretin sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi ve küresel rekabette öne çıkabilmesi için yeni teknolojilerin entegre edilmesi gerektiğinin altını çizen Gürcan, sözlerine şöyle devam etti:
“E-ticaretin her aşamasında verimliliği arttıran, müşteri deneyimini kişiselleştiren ve işletmelerin daha akıllı kararlar almasını sağlayan bir araç olarak yapay zeka karşımıza çıkmaktadır. E-ticaretin geleceği; yapay zeka, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, blok zincir teknolojisi, kişiselleştirilmiş deneyimler ve daha etkili lojistik çözümleri içerecek şekilde gelişmeye devam etmektedir.”
Programa, çevrimiçi olarak Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, PayFix Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Erhan Yazgan ve sektör temsilcileri katıldı.