İzmir’in Dikili ilçesi Kabakum mevkiindeki Müsellim Deresi’ne karışan kanalizasyon atıklarının denize ulaşarak sağlıklarını tehdit ettiğini ve çevre kirliliğine neden olduğunu ileri süren bölge sakinleri, yaptıkları basın açıklamasında bölgeye arırtma tesisi yapılmasını istedi.
Müsellim Deresi’nin aktığı Polyak Sitesi’nde Müsellim Köprüsü’nde toplanan Polyak, Yazgülü, Öğretmenler, Burak Yar, Işıkkent, 105 Evler, Gurup Kent, Bankacılar başta olmak üzere çevredeki birçok sitede oturan yaklaşık 400 kişi, köprü üzerinde alkışlı eylem yaptı. Eyleme yoldan geçen araç sahipleri de korna çalarak destek verdi. Site sakinleri, öncelikli olarak Müsellim Deresi’ne karışan kanalizasyon atıklarının önüne geçilmesi için derenin ıslah edilmesi, akabinde Dikili’nin bütçe bekleyen arıtma tesisi projesine Kabakum ve Salihler mahallelerinin de dahil edilmesini istediklerini dile getirdi.
Grup adına basın açıklaması yapan Bankacılar Sitesi yöneticisi Necla Çöpür, “Temiz bir çevrede yaşamak vatandaşlık hakkıdır. Bunun mücadelesini vermek de aynı şekilde insanlık görevidir. Bizler yıllardır bu dere için mücadele veriyoruz. Ancak gelinen nokta karşımızdadır. Geçen süre içinde değil çözüm üretilmesi, sorun katlanarak arttı. Bir zamanlar masmavi olan deremiz, şimdilerde kapkara akmakta. Kurbağaların sesleri kesildi, kaplumbağalar bahçelerimizi ziyaret etmiyor, neden? Farkında mısınız? Sayın yetkililer yaşam bitiyor artık, canlar bir bir yok oluyor. Bu denizde bir zamanlar mavi bayrak dalgalanıyordu. Şimdi denize girmek bir cesaret gerektiriyor. Kokudan bu sıcaklarda kapımızı, penceremizi açamaz olduk. Şimdiye kadar başvurmadığımız kurum kalmadı, bize verilen cevap hep aynı; ‘Ceza yazıyoruz ama caydırıcı olmuyor.’ O zaman biz de diyoruz ki çözüm yanlış yerde aranıyor, fabrikalara ceza yazarak, köyleri, siteleri cezalandırarak deremizi, denizimizi kurtaramazsınız. Nüfusun gün ve gün arttığı bir zamanda deremiz acil olarak ıslah edilmelidir. Dikili ilçesinin biyolojik atıksu arıtma projesinin ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmektedir. Biz sitelerin de bu projeye dahil edilmesi gerekmektedir. Görülsün artık kaybedecek zaman kalmadı. Denizimiz öldükten sonra geriye dönüş olmayacaktır. Lütfen bize huzurumuzu geri verin, temiz denizimizi geri verin” dedi.
Derenin yanında evi bulunan Polyak Sitesi sakinlerinden Mesude Kurtyılmaz ise şunları söyledi:
“Ben 1989’dan beri burada oturuyorum. Bu dereden denizden balık gelirdi. Balık avlardık. Son dört yıldır gece gündüz kokudan duramıyoruz, özelikle iki haftadır da kanalizasyon gazı tabir edebileceğim bir koku evimizin içine giriyor, uyuyamıyoruz. Buna bir çözüm bulunması lazım. Bu pislik olduğu gibi denize gidiyor, denizde yüzen bizlerin vücutlarında alerjiden yaralar çıkmaya başladı. Lütfen yetkililere sesleniyorum, buna bir çözüm bulunmalı.”
Girişimleri neticesinde denizdeki kirliliğin araştırılması konusunda Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden iki uzmanı Dikili Belediyesi ile buluşturan Dikili Halk Meclisi Üyesi Nedim Akay, belediyenin sürecin tamamlanması konusunda ve sürecin takibi konusunda yeterli desteği vermediğini belirtti. Akay, “Dikili’ye gelen hocalarımız Müsellim ve Karaçalı derelerini yerinde inceledi. Her iki derede de gözle görülür bir kirlilik olduğu tespit edildi. Endüstriyel atıkların derede olması yüksek ihtimaldir denildi. Ancak tahlillerin düzenli, detaylı ve karşılaştırmalı yapılması konusunda belediye yetkilileri gerekli desteği vermedi. Arıtma konusu ise eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kültür merkezi açılışında verdiği sözden bu yana ilerlemeyen bir konudur. 2024 Şubat ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi yeni arıtma tesisi kararını meclisinde onayladı. 2024 Mart ayında ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na onay vermesi için sunuldu. Dikili Halk Meclisi olarak bu konunun takipçisi olduk. Eylem yaptık. İZSU Genel Müdürlüğü bu konuyla ilgili bizleri bilgilendirdi. Bakanlığın onaylaması ve Dünya Bankası’ndan kredi sağlanması konusu meselenin düğüm noktasıdır. Öncelikle Dikili merkezi için düşünülen arıtma projesine Salihler ve Kabakum bölgesinin de dahil edilmesini istiyoruz. Ardından proje onayından sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir an önce projeyi yapmaya başlamasının takipçisi olacağız” diye konuştu.
Eylem ve basın açıklamasının ardından site sakinleri sessizce dağıldılar.