İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, “Kentsel dönüşümler yerinde dönüşüm değil, pafta bazında, adalar bazında yapılmalı ki o bölgenin demografik yapısını farklı bir boyuta getirmeli. Yollar, parklar, bahçeler, yeşil alanlar daha farklı kalmalı. Yüksek kata izin verilmeli” dedi.
İzmir’de bina yaş ortalamasının 25 yıl ve üzeri olduğu belirtilirken, uzmanlar kentte kentsel dönüşümün bir an önce başlaması gerektiğini ifade etti. İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, binaların yaşlı olmasına dikkat çekerek, “İzmir’de kentsel dönüşüme ömür yetmez ama şart” dedi. 60-65-70 yıllık binalarda vatandaşların oturmaya devam ettiğini söyleyen Başkan Güleroğlu, “Binaların yenilenmesi gerekiyor. Özellikle Bayraklı bölgesi, diğer tarafta Gürçeşme, Kadifekale, Çiğli o bölgelerde çok ciddi anlamda bu çalışmaların yapılması önemli. Eski binalar çok fazla” diye konuştu.
“Müteahhitler eskiden yarış yapıyorlardı ama şimdi girmek istemiyorlar”
Kentsel dönüşümde bir takım değişikliklerin yapılması gerektiğini aktaran Mesut Güleroğlu, inşaat maliyetlerinin arttığını, bu durumun vatandaşla müteahhitleri karşı karşıya getirdiğini söyleyerek, “İnşaat maliyetleri gün gün artıyor. Bunlar da otomatikman vatandaşa, mal sahiplerine yansıyor. Kimisi dairesini ödeyemeden, içine giremeden dairesini satmak zorunda kalıyor. Böylece kentsel dönüşümde ciddi sıkıntılar ortaya çıkıyor. Burada hükümetimizin bu eksikleri, bu yapılması gerekenleri iyi analiz edip sıkıntıları çözebilecek, problemleri aşabilecek yeni bir düzenlemeyle vatandaşın ve müteahhidin önünü açmaları gerektiği kanaatindeyim. Müteahhitler de kentsel dönüşüme girmek istemiyor. Eskiden yarış yapıyorlardı, ’o binayı ben alayım’, ’orayı ben alayım’ diye. Bu ani yükselmeler, özellikle dolar endeksli olarak inşaat maliyeti hesaplandığında çok ciddi sıkıntılar oluyor” ifadelerini kullandı. Başkan Güleroğlu, kentsel dönüşüm düzenlemelerinin pafta bazında yapılması gerektiğini kaydederek, şöyle konuştu:
“Kentsel dönüşümler yerinde dönüşüm değil, pafta bazında, adalar bazında yapılmalı ki o bölgenin demografik yapısını farklı bir boyuta getirmeli. Yollar, parklar, bahçeler, yeşil alanlar daha farklı kalmalı. Yüksek kata izin verilmeli. Tabii ki bu da deprem yönetmeliğinin uygun şartlarında olan yerlere göre bakmak gerekiyor.”