Denizli’de 3 gün boyunca 40 derecenin üstüne çıkacak hava sıcaklıklarında sıcak çarpmasına karşı uyarıda bulunan İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, özellikle yaşlılar, çocuklar ve belirli hastalıkları olan kişilere en sıcak zaman olan 11 ile 16 saatleri arasında dışarı çıkmamaları tavsiye etti.
40 dereceği bulan sıcak havaların sıcak çarpmasına ve beraberinde ciddi rahatsızlıklara neden olabileceğini vurgulayan İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, “Aşırı sıcağa maruz kalma sonucu beden ısısını ayarlayan terleme mekanizmasının bozulmasına bağlı olarak vücut ısısının düşürülememesi ile karakterize tabloya sıcak çarpması diyoruz. Acil olarak tedavi edilmezse kalıcı hasara veya ölüme neden olabilen böyle bir durumda vücut ısısı 10-15 dakika içerisinde 40-41C üstüne çıkabilir. Sıcak çarpmasında; kişinin ateşi 39,4C üzerindedir, deri kuru, kırmızı ve sıcaktır, terleme yoktur, bulantı kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, göz çukurlarının belirginleşmesi ve görme netliğinin bozulması ile komaya kadar gidebilen şuur bulanıklığı veya kaybı vardır. Güneş çarpması etkileri sonucu gerekli özen gösterilmez, müdahalede bulunulmaz ve tedavinin geç kalındığı hastalarda ciddi komplikasyonlar görülebilir. İlk yardımda; kişi hemen serin ve hava akımı olan bir yere alınmalı, sıkı giysileri gevşetilmeli, soğuk su veya soğutucularla (vantilatör, klima vb.) soğutulmaya çalışılmalı, bilinci kapalıysa kesinlikle içmesi için sıvı verilmemeli ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir. Gerekli durumlar da hava yolu açılmalı ve suni solunum yapılmalıdır” dedi.
İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, aşırı sıcakların, mevcut kronik hastalıkların kontrolünü de zorlaştırarak ağırlaşmasına, dolayısıyla hastane başvurularının artmasına, hatta ölüme neden olabileceğinin altını çizerek yaşlıların, çocukların, kalp rahatsızlığı veya tansiyon gibi kronik hastalıklara sahip olanların yüksek risk grubunda olduğunu söyledi. Öztürk; “Bu havalardan en çok etkilenen gruplar; 4 yaşından küçük çocuklar, 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, bakıma ihtiyacı olanlar (engelliler, yalnız yaşayanlar), hamileler, aşırı kilolular, açık alanda çalışanlar, kronik hastalığı olanlar (şeker, kalp damar, karaciğer, böbrek, beyin-damar, kronik solunum sistemi, psikolojik hastalıklar), sürekli ilaç kullanan kişilerdir (özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları). Sıcak hava ve güneşten korunmak için özellikle güneş ışınlarının dik geldiği saat 11.00 ve 16.00 aralığında mecbur kalmadıkça dışarı çıkılmamalı, mecburiyet durumunda ise gölge yerler tercih edilmeli ve dışarıda uzun süre kalınmamalıdır. Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler. Öncelikle su alımı, sıvı tüketimi çok önemli olup günde normalde alınması gereken miktar 2-2,5 litredir fakat dışarıda kalınan süre, sıcağa maruz kalma süresine göre su alımı arttırılabilir. Kıyafet açısından özellikle terlemeye izin vermeyecek ya da teri emebilecek açık renkte ve pamuksu kıyafetler tercih edilmeli, koyu renkte kalın kıyafetlerden, naylonumsu ya da sentetik kıyafetlerden kaçınılmalıdır. Dışarıda bulunulduğunda; geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka, güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü ve şemsiye kullanılmalıdır. Spor aktiviteleri sabah ve akşam gibi serin saatlere bırakılmalı, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş almalı, bu mümkün olmadığında ayaklar, eller yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir. Vücut direncini artırmak vitamin ve mineral dengesini sağlamak için bol sebze ve meyve tüketilmeli, kafeinli içecekler yerine de süt, meyve suyu ve bitki çayı tercih edilmelidir” şeklinde konuştu.