Çocukluk çağında gelişen, ilerlediğinde sırt ağrısı, hatta nefes darlığına sebep olabilen skolyozun tedavisinde, 3 boyutlu tedavi yöntemi Schroth ile başarılı sonuçlar alınıyor. Çocukluk çağında teşhis edildiğinde skolyozun daha kolay tedavi edilebildiğini söyleyen Medicana Sağlık Grubu Fizik Tedavi Uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur, cerrahi gerektirmeyen skolyoz hastalarında uygulanan Schroth yönteminin özel eğitimli fizyoterapistler tarafından uygulandığını söyledi.
Omurganın yana doğru olan eğriliği anlamına gelen skolyozun tedavisinde son yıllarda yeni yöntemler yaygınlaşmaya başladı. Skolyoz omurgada kavis, sağ ya da sol yana doğru eğrilik, kalça ve omuz seviyelerinde farklılık, bir omuzun ya da kalçanın daha aşağıda olması, vücut ile kollar arasındaki mesafede farklılık, vücut dengesinde bozukluk ve kürek kemiklerinde tümseğe neden olabiliyor. Medicana International İzmir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur, skolyozun nefes darlığı, sırt ve bel ağrıları, yürüyüş sırasında bir omzun önde olması ve bir bacağın diğerine göre daha uzun olduğu hissi ve kıyafetlerin bedene tam uymaması gibi şikayetlere yol açtığını da söyledi.
Kız çocuklarında daha yaygın
Kız çocuklarında daha fazla görülen skolyozun bebeklik ya da çocukluk döneminde gelişebildiğine değinen Şendur, erken teşhisinin önemine dikkati çekerek eğriliğin derecesine göre cerrahi müdahale, fizik tedavi gibi seçeneklerin olduğunu söyledi. Prof. Dr. Şendur, cerrahi gerektirmeyen skolyoz hastalarında son yıllarda uygulanan güncel bir tedavi yöntemi olan Schroth hakkında şu bilgileri verdi: “Schroth yöntemi, bu konuda özel eğitilmiş fizyoterapistler tarafından uygulanan egzersizlerdir. Deformiteleri olan hastalar için üç boyutlu bir tedavi yapılır. Diğer egzersizlerden farklı egzersizler içerir. Pirinç torbası, ayna, direnç bandı, sopa gibi tedaviye özgü ekipmanlarla kişinin eğriliğine göre özel olarak birçok pozisyonda çalışılır. Yaş, cinsiyet gibi gelişimsel özellikleri de tedavi programında farklılık oluşturur. Schroth yöntemi, eğriliği 10-45 derece arasında olan hastalarda uygulanabilir. Tedavinin etkili olması için belirleyici faktörler, egzersizlerin düzenli yapılması, varsa korsenin düzenli kullanımı ve mutlaka tedaviye konsantrasyon sağlanmasıdır.“
Öne eğilme testi ile tanı konulabilir
Skolyozun çocuklarda öne eğilerek test edilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Şendur, şunları aktardı: “Bu test sırasında kişi ayakları bitişik olarak öne doğru eğilir ve belini 90 derece büker. Gövdede asimetri veya herhangi bir anormal omurga eğrilik varsa skolyoz olabilir. Doğru tanı için fizik tedavi hekimlerine başvurulabilir. Eğriliğin derecesi, hastanın yaşam tarzını nasıl etkilediği, eğrinin konumu gibi değişkenler değerlendirildikten sonra gözlem, korseleme veya ameliyat gibi tedavide seçeneklerinden birine karar verilir. Skolyozlu birçok çocukta omurga eğriliği tedavi gerektirmeyecek kadar hafiftir. Ancak doktor eğriliğin artabileceğinden endişeleniyorsa ergenlik dönemi boyunca çocuğu 4-6 ayda bir muayene etmek isteyebilir. Yetişkinlerde ise, semptomlar giderek kötüleşmediği sürece genellikle beş yılda bir röntgen çekilmesi önerilir.”