Arama
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Musa Cankat

TÜM DİNLER DOĞRULUĞA ODAKLIDIR DA….!

Musa Cankat//16 AĞUSTOS 2024
Yer küre üzerinde Sekiz Milyarı aşkın insanın yaşadığı söylenir.
Bu insanların bütüne yakını, ilahi bir gücün himayesine sığınmak gereğini duydukları için, ritüellerini o gücün kurallarına uygun olarak yapmaya çalışırlar…
Bu dünyada:
Az sayıda da olsa; İlahi gücün varlığını kabul etmeyen insan topluluğu da vardır…
Öte yandan:
Dünya nüfusunun çok büyük oranı; görünmeyen, ancak eylemleriyle kendini kabul ettiren Bir güce inanarak, O’na ibadet ederler… Yapılan bu ibadetlerin hiç birine de, yaratan gücün gereksinmesi yoktur. Şayet var denilirse, O yaratan güç olmaz…
Çünkü O:
Doğmamış, doğurulmamış, dengi ve benzeri olmayan; kainatta tüm ihtiyaçların gidericisi, tek güçtür… Allah’tır O, Tengir dir, Gat tır, İlah tır Rab dır O…
Teferruatı Bir kenara bırakırsak:
Yaşadığımız bu dünyada; Semavi ve Felsefi olmak üzere İki ana inanç kaynağı bulunmaktadır. Felsefi dinler, genel olarak Asya Kıtası insanlarınca kabul gören dinlerdir ki:
Belli başlıları:
Buduizm, Hinduizm, Konfüçyüz ( Şintoizm,Taoizm) ve Şamanizm dir…
Semavi Dinlere gelince:
Yaratan gücün kendine yakın olarak seçtiği mutemet kişilerin yönlendirmesiyle toplumun düzenini sağlamak, insanların huzur ortamında yaşamlarını sürdürmek için, indirildiği kabul gören dinlerdir; İbrani Dinler olarak ta bilinirler…
Bunlar:
Hz. Musa’nın yaydığı Musevi, ( Yahudilik) Hz İsa’nın İsevi Dini, (Hristiyanlık) ve Hz. Muhammet’in yaydığı İslam ( Müslüman) olmak üzere günümüze kadar insanların hem manevi, hem de dünyevi yaşamlarına yön vererek disipline ede gelmişlerdir…
Öte yandan:
Semavi dinlerin oluş kaynağı Musevilik olarak bilinmekte birlikte; her yeni din öncekileri ret etmeden, reforma ederek gelişmiş, indikleri dönemin insanlarına ölüm sonrasından ve yaşamdan örneklerle yeni kurallar getirerek, toplumsal gelişmeye ışık tutmuşlardır…
Özellikle İslam İnancı:
MS 610 Yıllarında Mekke de doğup Medine de gelişip Üç kıtaya yayılarak, İslamın ön gördüğü HAK VE BARIŞ düsturu gereğince insanları mutlu bir ortamda tutabilmiştir…
Dikkat edilirse:
Semavi dinler, Allah’ın varlığı ve tekliğini temel kabul ederek; dünyanın değişen koşullarına göre Musevilikten, son din olarak inandığımız Müslümanlığa kadar, kendini yenileyerek insanlığın huzuruna büyük katkı sağlamıştır…
Ancak:
Zaman içinde, ruhban sınıfının semavi dinler üzerinde kişisel ve kurumsal çıkarları, inanç kutsiyetinin önüne geçmiştir…
Örneğin Hristiyanlık Dini:
Hz. İsa’nın kısa sağlık döneminde geliştirdiği insan ve Allah bütünlüğü, zaman içerisinde; başta Papa olmak üzere, kilise ve ruhban liderlerin yani papazların keyfiyeti ve çıkarlarına alet edilmiştir. Bu durum, kendisi de kilise papazı olan Martin Luter’in Latince olan İncili Almancaya çevirmesiyle Papa ve yardakçılarının taassubunu yıkması; dinde reform ve sanatta Rönösans’ın önünü açmasıyla; günümüze kadar gelişen Hristiyan Aleminin İşaret fişeği olmuştur…
Biz Müslümanlara gelince:
Bir kere şu konunun altını çizelim.
İslam:
Kendisinden önceki Semavi dinlerin en ilericisi ve 1400 Yıl önceki Arap Yarım Adasındaki insanların en mükemmele ulaşmasını sağlayan sosyal ve yenilikçi bir harekettir…
Ancak:
Rasulullah Efendimiz rahmete kavuştuktan sonra; dönemlerin din alimlerinin yorum farklılıkları, İslam da düşmanlığa varan bölünmelere neden olmuştur…
Mezheplerin doğuşu, Tarikatların getirdiği farklı yorumlar, geçim kaynağı haline dönüşen Cemaatların çığ gibi artması; insanları ölüm sonrası yaşama hazırlarken, İslam toplumları diğer dünya insanlarından gerek ekonomi, gerse de sosyal düzen bakımından çok geri bırakmıştır…
Ağırlıkla Müslüman olan Ortadoğu Coğrafyasında var olan devletlerin ve orada yaşayan Müslüman halkın durumu, dünya geneline göre meydanda… Hepimiz Batı Milletlerinin şamar oğlanları gibiyiz…
İyi ki:
Bazı bölgelerde petrol çıkıyor da; birazcık nefes alabiliyor Müslümanlar… Tabii, şeyh ve imamlardan artarsa…
Tarihte:
Yavuz Sultan Selim ile başlayan İslam Toplumunun liderliği, biz Türklere onur verirken, öte yanda Sözde Din Alimi postuyla, İslamın özüne aykırı fetva veren Arap kökenli çağ dışı kafalar Osmanlı Devletinin geleceğini karartılar…
Batı Hristiyan Toplumlarının:
Her alanda geliştirdiği yeniliğe “Kafir icadıdır, haramdır, yarın huzuru mahşerde yanacaksınız.”Diye, diye halkının çoğunluğu Müslüman olan Koskoca Osmanlı İmparatorluğunun sonunu hazırladılar…Şimdilerde de Genç Cumhuriyetimizin kolunu, kanadını kırmaya çalışıyorlar…
Matbaa bile, “Cavır icadıdır, günahtır!” Diye, diye; 270 Yıl sonra Osmanlı kullanımına girebildi…
EY! “Ben Müslümanım” Diyenler!
İnancımızın temel kaynağı olan kutsal kitabımız Kuran-ı Kerimi kendi anladığınız dille hiç okudunuz mu?
OKUYALIM! İlk emir OKU! DUR… Ve dini kaynağından öğrenelim!

WhatsApp Haberizma İhbar

BURSA