Eskişehir’de, umreye götürme vaadiyle yüzlerce kişiyi dolandırdığı iddia edilen 5 şahsın yargılandığı dava 18 Ekim tarihine ertelendi.
Eskişehir, Ankara ve Kütahya’da yaklaşık 350 vatandaş, umre seyahati yapma maksadıyla bir turizm şirketi ile anlaşmıştı. Covid-19 salgınından öncesine kadar uzanan sürelerde turizm şirketine gerekli ödemeleri yapan mağdur vatandaşlar hem seyahat edememiş hem de paralarını alamamıştı. Toplamda milyonlarca lira mağduriyet yaşayan vatandaşlar, geçtiğimiz yıl şubat ayında turizm şirketi önüne gelerek tepki göstermiş ve olayın yargıya taşınmasıyla 5 şahsın yargılanma süreci Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde başlamıştı.
Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, tutuksuz yargılanan 5 sanıktan 3’ü salonda hazır bulundu, R.U.A. ise duruşmaya SEGBİS yönetimi ile katıldı. Duruşmada Mahkeme Heyeti’nin sorularını yanıtlayan sanıklardan şirkete hisse sahibi olan F.Y., şirketin mali işlerini bilmediğini iddia ederek, “Ben kağıt üzerinde şirket ortağıyım, 2017 yılında patronum A.A.’ya borç para vermem karşılığında bana hisse verdi. Şirketin mali işlerini bilmiyorum. Hac, umre yetkimiz yoktu ama alt firma olarak organizasyon yapıyorduk” dedi.
Aracılık yapmış
Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde şirket adına para alıp makbuz kesen sanık H.H.Ö. yaptığı savunmada, “Ben çalışan değilim. F.Y. bana talimat veriyordu. ‘Şu kişi gelecek parayı alırsın hesaba yatırırsın’ diyordu. Beni umreye götüreceklerdi, o yüzden aracılık yapıyordum. Gelenlerden para alıp hesaplara gönderiyordum” şeklinde konuştu.
“Ben kimseyi dolandırmadım”
Şirket çalışanlarından olan Abdulkerim A. savunmasında, “Ofisteyken makbuz karşılığı almış olduğum paraları da saat 16:00’da şirket hesabı ya da Abdurrahman A.’nın hesabına yatırırdım. Hangi firmalarla umre organizasyonu yapıldığını bilmiyorum. Olayın mali kısmını bilmiyorum. Ben kimseyi dolandırmadım. Hiçbir zaman kendi adıma para almadım” ifadelerini kullandı.
“Pandemiden önce hiç sıkıntı yoktu”
Şirketin Ankara şubesinde çalışan R.U.A. duruşmaya SEGBİS yöntemiyle katılarak, kendini savundu. R.U.A., “Çalıştığım sürede yaklaşık 7 bin kişi organizasyonlarla götürüldü. Arabistan’dan şirketlerin organizasyonlarına dahil oluyorduk. Pandemiden önce hiç sıkıntı yoktu. Pandemiden sonra Abdurrahman A. Arabistan’daki otellerden paraları alamadıklarını söylüyordu. Pandemiden sonra da bin kadar kişi gönderdik. Biz kimseyi ikna etmedik zaten yolcular kendileri geliyorlardı’ dedi.
Şirket sahibi yurt dışında
Yüzlerce vatandaşın mağdur olduğu olayda şirket sahibi Abdurrahman A. duruşmaya katılmadı. Abdurrahman A.’nın yurt dışında olduğu belirtilirken, önümüzdeki günlerde Türkiye’ye döneceği öğrenildi. Abdurrahman A.’nın avukatı mahkemede yaptığı savunmada, otellere paranın önceden verildiğini, pandemi döneminde yurtdışı yasağının olmasının yanı sıra otellerin de o süreçte kapalı olduğunu ve paraları da iade etmediğini iddia etti.
“Daha önce de bu şirketle umreye gitmiştim”
Şirket sahibin yurt dışında çalışarak bazı mağdurlara ödeme yaptığı belirtilirken davada söz alan bir mağdur ise, “Daha önce de bu şirketle umreye gitmiştim. Son olarak 2 kişi için 11 bin dolar verdim. Makbuz karşılığı elden verdim. Ne umreye gidebildim, ne de paramı geri alabildim” ifadelerini kullandı.
Dava 18 Ekim tarihine ertelendi.