Yaz mevsiminin yaklaşılmasıyla birlikte başlanan yaz diyetinde hayal edilen vücudun bazı kişilerin genetik yapısı için mümkün olamayabileceğine dikkat çeken uzmanlar, sıkı bir diyet uygulamanın artıları ve eksilerini göz önünde bulundurularak ve bu diyetlerin gerçekten gerekli olup olmadığınının sorgulanması gerektiğine vurgu yaptı.
Memorial Antalya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Berna Ertuğ, yaz mevsiminin yaklaşılmasıyla birçok insanın yaz diyetine başladığını ifade ederek, hayal edilen vücudun bazı kişilerin genetik yapısı için mümkün olamayabileceğini söyledi. Yaz diyetlerine yaklaşımın yeniden düşünülmesi gerektiğine vurgu yapan Ertuğ, “Yılın bu döneminde sıkı bir diyet uygulamanın artıları ve eksilerini göz önünde bulundurulmalı ve bu diyetlerin gerçekten gerekli olup olmadığını sorgulanmalıdır. Doğru besinleri tercih ederek, sağlıklı kilo vermek için atılabilecek ilk adımlardan biri metabolizma hızı ölçümüdür. Kişiden kişiye farklılık gösteren metabolizma hızının ölçümünde en doğru sonucu elde etmek için; kişinin ağzı ve burnu bir maske ile örtülür. Yaklaşık 10-15 dakika süren ölçümde, kişinin oksijen tüketim kapasitesine göre metabolizma hızı ölçümü yapılır. Bu ölçümün sonunda diyetisyen kişiye özel bir beslenme programı hazırlar” diye konuştu.
“Yanlış diyetlerden uzak durun”
Hızlı kilo vermek için yapılan bilinçsiz diyetlerin uzun vadede sağlıksız sonuçlara neden olabileceğine dikkat çeken Diyetisyen Berna Ertuğ, doğru beslenme şeklinin kişiye özel olduğunu kaydetti. Ertuğ, şöyle devam etti:
“Doğru beslenme şekli kişiye özeldir ve bireyin yaşı, vücut yapısı, boyu, cinsiyeti gibi birçok faktörün birleşmesiyle şekillenir. Fazla kiloları verebilmek için aceleci davrananlar, yanlış diyetler ve hızlı kilo kaybı ile vücudunu olumsuz etkilemektedir. Yanlış beslenme şekliyle yağ yerine kas kaybedildiğinde, kilo verildiği zannedilir; fakat vücutta sarkmalar, kırışmalar, selülit görüntüsündeki artışlar gözlenmeye başlar. Bu nedenle metabolizma hızı oksijen tüketimi yöntemiyle ölçülmeli, detaylı vücut analizi yapılmalı, kişinin sağlık durumu, yaşam şekli ve diğer tüm özelliklerine göre ’diyetisyen’ tarafından önerilen sağlıklı beslenme yöntemi planlanmalıdır.”
“Aç kalmayın”
Diyetisyen Berna Ertuğ, diyet aşamasında kan şekerinin dengelenmesi için aç kalmamaya özen gösterilmesi gerektiğini dile getirdi. Ertuğ, şu tavsiyelerde bulundu:
“Tüm gün boyunca tüketilen besinler 3 ana öğün ve ihtiyaca göre 1-2 ara öğün olarak paylaştırıldığında kilo vermek de sancılı bir süreç olmaktan çıkacaktır. Kan şekerinin dengelenmesi için aç kalmamaya özen gösterilmelidir. Bu sayede gün içinde tetiklenen tatlı krizlerini bastırmak ve tek bir öğünde çok fazla yemek yeme isteğinden kurtulmak kolaylaşacaktır. Beslenmede ’4 yapraklı yonca’ modeli; doğru besin gruplarından, uygun miktarlarda tüketmek ve kilo verirken sağlıklı kalmak için takip edilmesi gereken bir kuraldır. Her yaprak 1 besin grubunu oluşturmaktadır. Bu gruplar; süt ve ürünleri grubu (süt, yoğurt, ayran, cacık), et-kuru baklagiller-yumurta-peynir, ekmek-tahıl grubu (ekmek, makarna, pilav, çorba), meyve ve sebze grubudur. Diyetisyen kişiye en uygun diyet programını oluştururken, her bir gruptan alınması gereken miktarları da belirler.”
“Sağlıklı beslenmeyi hareketle destekleyin”
Yaza formda girmek için sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmanın yanı sıra düzenli egzersiz, hareketli yaşam ve su tüketiminin de ihmal edilmemesi yönünde açıklamalarda bulunan Diyetisyen Berna Ertuğ, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:
“Yüzmek yaz aylarında oldukça rahatlatıcıdır ve farkında olmadan kilo vermenizi sağlar, bu nedenle fırsat buldukça yüzün. Daha çok su içmeye özen gösterin. Günde ortalama 2,5 litre su tüketin. Buzlu çay, soğuk kahve, gazlı içecekler, limonatalar vb. son derece ferahlatıcı hissettirse de, yüksek şeker ve kafein içeriği nedeniyle vücudun ciddi şekilde susuz kalmasına neden olabilir. Bu içeceklerden mümkün oldukça uzak durun. Açık havada egzersiz yapmak başlı başına önemli ölçüde daha fazla kalori yakmanıza neden olabilir. Sabah erken saatlerde antrenman yapın. Açık havada yürüyüş yapın. Günde iki kez açık havada 30 dakikalık bir yürüyüş yapmak bile, doğru beslenmeyle eşleştirildiğinde gözle görülür değişiklikler gösterebilir.”